Elbise seçmek bir hünerdir. Bizi yansıtan, güzelliğimizi ön plana çıkartan, kusurlarımızı örten kıyafetler seçmeye çalışırız hepimiz. Ünlüler de durum farklı değil. Bu yüzden yıldızların çoğu bedenlerini, stillerini iyi tanıyan modacılarla çalışmak ister. Hatta bazıları bir tasarımcının kıyafetlerine takılmaya görsün, neredeyse bütün davet ve törenlerde karşımıza o modacının tasarımlarıyla çıkar.
Renee Zellweger'in Carolina Herrera takıntısını bilmeyen yoktur. Hemen her davette Herrera'nın straplez, kuyruklu elbiseleriyle görmeye alışık olduğumuz Renee'nin yanlış bir seçim yaptığını söyleyemem; ama arada bir değişiklik yapıp kendisine ve stiline renk katabilir.Cate Blanchett'in tarzını her zaman beğenmişimdir. Klasik şıklığın yanısıra aykırı, gösterişli bir imaj da sergileyen yıldız bunu Armani'nin ışıltılı elbiselerine borçlu. Genelde seçimlerini Armani Prive'ın ışıltılı, parlak, metal ve altın işlemeli kıyafetlerinden yana kullanan Blanchett gerçekten de göz alıcı stil anlayışına sahip.
Charlize Theron denince aklıma Dior, Dior denince Charlize Theron gelmiştir hep. Çingene ruhlu John Galliano ile sıkı dost olan Theron, modacı sayesinde tam kırmızı halı yıldızı. Altın Küre ve Akademi ödüllerinde hemen onun akla gelmesi hiç de şaşırtıcı değil. Birlikte iyi iş çıkartıyorlar vesselam.
Bir zamanlar başarılı, şaşmayan kıyafet seçimleriyle benim stil perim olan yaşlandı mı nedir? Son birkaç yıldır kendisine hiç yakışmayan elbiselerle boy gösteriyor Hollywood podyumlarında. Popüler modacıları çok seven Nicole, Tom Ford, Gucci'den ayrıldıktan sonra Balenciaga'dan Nicolas Ghesquiere'nin şefkatli kollarına attı kendini. Allahtan arada Balenciaga var da arada takıldığı o kötü elbiseleri görmezden gelinebiliyor. Balenciaga'nın kırık beyaz, narin elbiselerinin içinde adeta bir prensese dönüşen Nicole'un daha da toparlanması lazım.
Katie Holmes, Tom Cruise ile birlikte olmaya başladı başlayalı tarzı da değişti. Cruise'un tarikattan arkadaşı Armani'yi Katie'ye empoze etmesinden sorna, Armani'nin şıkğından ödün vermeyen tasarımları içerisinde adeta başkalaşım geçirdi. Hele bir de saçlarını Victoria gibi küt kesip kahkülleriyle yüzünün güzelliğini ön plana çıkarttıktan sonra kendisinin adını daha da sık duymaya başlar olduk.
İri, yeşil gözleri, doğal kalın kaşları ile bir su perisini andırıyor Jennifer Connelly. Elbise seçimleri de her zaman tarzına göre, bazen sade, gösterişten uzak ve şık; bazen meydan okuyan, herkesten farklı. Bunu sağlamasında en büyük etken tabii ki Balenciaga. Birliktelikleri 2002 Akademi ödül törenlerinde başlayan ikilinin ilişkisi Charlize Theron-Dior birlikteliği gibi günümüze kadar devam etmekte. Ghesquiere'nin sıradışı, cesaret isteyen kıyafetlerini başarıyla taşıyan yıldız tarzından ödün vermeyen, iddialı stil duygusuyla her zaman benim stil ikonlarım arasında yer alacak.
Küçük kız havası hiçbir zaman kaybolmadı yüzünden. O yüzden kıyafet seçimleri de masal prenseslerine öykünen, arada sırada yaptığı yaramazlıkları bile sevimli gösterebilen bir gidişat içinde Kirsten Dunst'ın. Christian Lacroix'nın abartılı, çılgın ve tatlı-seksi tasarımlarını seven Kirsten bazen gerçekten de rüküş olabiliyor; ama sonradan bunu toparlamasını iyi biliyor. Ne de olsa henüz 20'li yaşlarında. Örnek aldığı ablaları bile bu yanılgıya düşebilirken onu çok fazla eleştirmemek lazım.
2006 yılından beri Nina Ricci ile çalışmaya başlayan Reese Witherspoon en sonunda tarzını buldu desek yeridir. 2005 Altın Küre ödül töreninde giydiği elbisenin 2003 yılında Kirsten Dunst tarafından giyildiğini öğrenince modacılara küsen yıldız çareyi adı moda dünyasında çok da sükse olmayan bir tasarımcıyla çalışmakta aradı ve buldu da. 2006 Altın Küre ödül töreninde aynı yanılgıya düşmemek için kendisini Nina Ricci'nin emin ellerine teslim eden Reese, bence son dönemde kırmızı halının parlayan yıldızı. People okurlarının bu sarı, straplez elbiseyi 2007'nin en iyi kıyafeti olarak seçmesi boşuna değil. Bu ödül Reese'nin Nina Ricci ile çalışarak ne kadar başarılı bir seçim yaptığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Salma Hayek, Rachel Weisz, Claire Danes gibi isimler Kübalı modacı Narciso Rodriguez'in elbiselerinden vazgeçemiyorlar. Sofistike güzel Claire tarzını tamamlamak için onun tasarımlarından yardım alıyor, Rachel Weisz siyah-beyaz aşkını onun kıyafetleriyle perçinliyor, Salma Hayek kadınsı ve dolgun hatlarını cüretkar bir şekilde sergilemek istediğinde hemşehrisinin kapısını çalıyor. Fena da yapmıyorlar hani.
Not: Bir sonraki yazımda, ele aldığım bu ünlü isimlerin stil hayatlarında yardımcı rollerde bulunan diğer modacılarla ilişkilerini konu edineceğim. Etiketler: modacılar, ünlüler